top of page

DON KİŞOT OLMAK

  • burcuyalcinsoy
  • 19 Ara 2020
  • 2 dakikada okunur

Ellisinde toprak ağası olan Don Kişot La Mancha'da yaşar. Şövalyeleri anlatan kitapları çok sever, o kadar çok kendini kaptırır ki o kitaptaki hikayeleri gerçek sanar. Kendini birden şovalye hikayesinin başrolünde bulur.

Atı Rosiante ile şövalyelik hikayeleri kurar, herkes onun delirdiğini düşünmeye başlar. Çünkü atına ve kendine verdiği isimde gerçek değildir, okuduğu kitapların bir ürünüdür.


Bir de hayallerinde sevgili yaratır, onun güzelliğini herkese anlatır. Dulcinea...

E çünkü okuduğu kitaplarda , şövalyelerin ulaşılamaz sevgilileri vardır.



Kendi ağzından sevgilisini şöyle anlatır ;


"...adı Dulcinea'dır. Memleketi El toboso, La Mancha'da bir köy; özelliği, en azından prenses olmaktır, o benim kraliçem ve sevgilimdir; güzelliğiyse olağanüstüdür. Şairlerin hanımlara atfettikleri bütün o imkansız ve hayali güzelli sıfatları, onun şahsında gerçek olur. Onun saçları altın, alnı cennet bahçesi, kaşları gökkuşağı, gözleri birer güneş, yanakları gül, dudakları mercan..."


Kurgu boyunca Don Kişot dev olduğunu düşündüğü yel değirmenleri ile savaşır, kötülerle mücadele eder. Aslında bu şavaş günümüz dünyasında, dev sandığımız bir çok engel ile savaşmamızla da bir tutulur. Don Kişot gibi pes etmeden, insanların deli demesine aldırmadan, önündeki engelleri aşarak amacına ulaşmak ve kötülükle savaşmaktır "Don Kişot Olmak" deyimi.


1600 lerde yayınlanan bu kurguda Don Kişot kendini şöyle anlatır ;


"Ben Don Kişot. Bir şövalye olarak benim uzmanlık alanım etrafta dolaşmak. Kanunlarım: Yanlışları düzeltmek, iyilik yaymak ve kötülüklerden kaçınmak. Rahat bir yaşam, hırslar veya ikiyüzlülük benim ilgimi çekmiyor. Ben kendi şanım için en dar ve zorlu yolu arıyorum. "


Yıllar sonra Nazım Hikmet ise Don Kişot'u şöyle anlatır;


Don Kişot


ölümsüz gençliğin şövalyesi, ellisinde uydu yüreğinde çarpan aklına, bir temmuz sabahı fethine çıktı güzelin, doğrunun ve haklının : önünde mağrur, aptal devleriyle dünya, altında mahzun, fakat kahraman Rosinant’ı.

bilirim, hele bir düşmeyegör hasretin hâlisine, hele bir de tam okka dört yüz dirhemse yürek, yolu yok, don kişot’um benim, yolu yok, yeldeğirmenleriyle dövüşülecek.


haklısın, elbette senin Dülsinya’ndır en güzel kadını yeryüzünün, sen, elbette bezirgânların suratına haykıracaksın bunu, alaşağı edecekler seni bir temiz pataklayacaklar. fakat sen, yenilmez şövalyesi susuzluğumuzun, sen, bir alev gibi yanmakta devam edeceksin ağır, demir kabuğunun içinde ve Dülsinya bir kat daha güzelleşecek…


Nazım Hikmet



 
 
 

コメント


Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page