CEVİZ AĞACI

Ansızın bir adada bulmuştu kendini. Ceviz ağacından kocaman boş bir oyma sandalye, denizi seyre dalmıştı, onu çağırıyordu.

Sandalyenin etrafında bir tur attı ve kimse var mı diye bakındı. Sandalye ve ceviz ağaçlarından başka bir şey yoktu. Usulca sandalyeye yaklaştı ve oturdu. Oturmasıyla dalgaların kendini çekmesi bir oldu. Bir anda çocukluğunda oturduğu evlerinin bahçesindeki ceviz ağacının altına vardı. Evi satın almak ve yerine apartman yapmak isteyenler bahçeyi gezerken o sırtını ağaca yaslamış, bu bahçeyi ne kadar sevdiğini düşünüyordu. Çok sevdiği ceviz ağacına ne olacaktı? Kesilecek miydi? Cevizden bir masa, bir sandalye mi olacaktı?

Bunları düşünürken ağacın gövdesine daha sıkı dayandı, yüzünü yan çevirip, yanağını ağaca dayadı. Bu sırada başına yemyeşil yeni bir ceviz tanesinin düşmesi ile oturduğu apartman dairesinin 10. katında, ceviz yatağında , uykusundan uyandı.