İYİLİK EKONOMİSİ

Şirketlerin amacı ‘kar etmek’ diye bilirdim şimdiye kadar… Ancak “sürdürülebilirlik” kavramı ile öğrendim ki zarar vermeden kar etmekmiş önemli olan. Zarar vermek durumunda kalıyorsan da en az zararı vermeye çalışmak ya da o zararın bedelini ödemekmiş.

Sahi kim çevresine, ülkesine, dünyasına çalışanlarına, tesisinin bulunduğu mahallesine, kendi para kazanırken fayda sunan bir şirkette çalışmak istemez? Babam hep der, kızım paran düzenli yatıyor mu? E ne güzel şükür, devam et… Artık ekonomi gerçekten boyut değiştiriyor, tek başına babalarımızın dediği durum yetmiyor. Artık değer görmek, sözünün dinlenmesi, haklarının korunması, çalışılan kurumun şirket dışında yaptığı faydalar da en az para kadar önemli hale geliyor. Tabi tek taraflı da bakmamak gerekiyor. İşverene de artık 24 saat çalışan personelden ziyade, fark yaratacak, enerjisi yüksek, hiçbir şeyin imkânsız olmadığını bilen, proje üreten çalışanlar gerekiyor.

Sanırım iyilik ekonomisi düzeninde hem çalışanların hem işverenlerin kendine çeki düzen vermesi gerekecek. Sürdürülebilirlik kavramını, çalıştığım demir çelik sektöründe uygulanabilir bulmazdım. Tabi Michelin lastiği örneğini, Uludağ Üniversitesi aracılığı ile aldığım “Kurumsal Sürdürülebilirlik” eğitiminde duyana kadar… Michelin yönetimi rakiplerine oranla satışlarının azaldığını fark ediyor. Rakipleri daha ucuza daha az kaliteli üretim yaparak müşterileri topluyor. Yönetim kaliteden ödün vermeden satışların bir yolunu bulmak istiyor. Böylece yeni bir iş modeli gerekiyor. Lastikleri bedava satarak, içine çip yerleştirerek, araçların yol aldığı km basına para almayı hedefliyorlar. Böylece daha kaliteli, uzun ömürlü ürün üretebilecekler, daha az ürün üretecek çevreyi de daha az kirletebilecekler ve satışlarını da arttırabilecekler. Yani iyilik ekonomisinde daha az üreterek para kazanma yolları da bulunabilir. Yeni iş modelleri yaratılabilir. Biz mühendislere büyük iş düşüyor. Aslında sadece mühendislere de değil tüm iş gruplarına, tüm insanlığa düşen iş büyük.

Yine eğitimde öğrendiğim ve dinlemekten keyif aldığım Coldplay grubunun konserini sürdürülebilir yapmak için yayınladığı konser kurallarını sizinle paylaşıyorum.

*Turne boyunca satılan her bilet için bir ağaç dikilecek.

*Konsere tren ve bisiklet gibi iklim dostu araçlarla gelen dinleyicilere indirim uygulanacak.

*Konser alanında plastik şişe su satılmayacak, dinleyicilerden kendi getirdikleri su şişelerine dolduracak şekilde ücretsiz içme suyu sağlanacak.

*Konseri gerçekleştirmek için gereken elektrik, dinleyicilerin zıplaması ile sağlanacak, bu amaçla kinetik zeminler sağlanacak.