FÜTÜRİST

Eskiden beri hep bir-şey-ist olmaktan korktum. Bir akıma, kuruma, topluluğa körü körüne bağlı kalıp kendini unutmaktan korkma hastalığım vardı benim. :)

"İst" yerine "yet" yetmez miydi? İyi niyet, samimiyet, kabiliyet , haysiyet...

Üniversitedeyken, yine bu bir araya gelen topluluklardan korkma , her şeye şüphe ile yaklaşma dönemlerimde bir mail aldım.

Adana'da Futurist derneğinin bir toplantısı vardı. Sene 2012 ya da 2013... Bundan yaklaşık 7-8 yıl önce, şuan olduğu gibi yapay zeka, dijital dönüşüm konuları sürekli kulaklarda değil veya en azından benim kulağımda değil.

O maili alınca kendimi aşmaya ve bir arkadaşım ile toplantıya gitmeye karar verdim. Sonuçta Adana'nın göbeğinde bilinen bir otelde tanışma toplantısı idi. Yedi sene önceki aklım , yapay zekadan bir haber, üniversiteli Burcu, arkadaşı ve diğer akıllar ile eğitim salonunda toplandık. 2005 yılında kurulan dernek, gelecekte iş yaşamı nasıl şekillenir, teknoloji insan yaşamını nasıl etkiler, bunlarla ilgili çalışmalar yapıyordu. "T İnsan" kitabının yazarı Ufuk Tarhan gelecekte bizi neler bekliyor, nasıl hazırlanmalıyız bunlardan bahsetmişti.

Düşünün, 7 8 yıl öncesindesiniz ve bir anda bilmediğiniz, duymadığınız bir konu hakkında bir toplantıdasınız. Robotlar, insanların işlerini yapan makinalar , hologramlar, uzaktan çalışmalar vs. havalarda uçuşuyor. İtiraf ediyorum "Tövbe, tövbe! " deyip korkarak çıktık. :)

Şimdi diyeceksiniz; Burcu hiç mi "Geleceğe Dönüş" film serisini izlemedin? Vallahi geçen sene izledim. :)

Şuan çalıştığım şirkette işleri nasıl kolaylaştırırım, dijital dönüşüme adapte olacak şekilde nasıl sistem kurarım, kişi kaynaklı hataları nasıl minimize ederim diye düşünen bir mühendisken, dünya nereye gidecek merak ederken, eskiden fütürizm toplantısından kaçan bir öğrenciydim. Değişim kaçınılmaz yine...

Geçen 7 yıl bana ne mi öğretti? İnancın doz ayar kumandası elimizde. Doğruyu, yanlışı ayırt edip, körü körüne bağlanmamak elimizde. Yüzde yüz bir-şey-ci olmak yok, oran bize bağlı... Dinle ,oku, süzgeçten geçir, doğru bulduklarını özümse, bulmadıklarını gönder gitsin. :) Bakalım 7 yıl sonra, şimdi korktuğum hangi olgunun içinde bulacağım kendimi...