30'a 1 kala
- burcuyalcinsoy
- 21 Şub 2021
- 2 dakikada okunur
Hayır hayır, bu bir yaşlanıyorum, eskiden şunlar ne güzeldi, saçlarım ağardı, "başıma neler geldi sana diyemedim" yazısı değildir.
Bu bir farkındalık yazısıdır.
Hem o kadar da yaşlanmadım ki daha... :)
İnsan bazen öğrenmesi gerektiği bazı bilgilere çok geç kavuşuyor veya geç kavrıyor diyelim. Kimi zaman ilkokulda öğrenmesi gereken şeyi lisede kavrıyor. Bu ne ailenin ne de öğretmenlerin bir suçu. Bu tamamen ülkece bizim "öğrenmeyi öğrenme" kültürümüzün olmamasından kaynaklanıyor.
Buna da teknik olarak "otodidaktizm" deniliyormuş. Yani kendi kendine öğrenme demek.
Daha ilkokul yıllarımıza gidelim; ailelerimiz iyi öğretmen aramadılar mı bize? İyiden kasıt ne idi?
Aaa bak bu hoca çok iyi. Çünkü beden derslerinde bile matematik anlatır. Disiplinlidir, çocuk sözünden hiç çıkmaz. Gidip de öğrencilere bir şeyin nasıl anlatılması gerektiğini, öğretmenlerin hangi teknik kullandığını araştıran ailelerimiz oldu mu? Hayır hayır, bu ailelerin de suçu değil. Bu toplum olarak bizim kültür yapımız ve sınav yöntemlerimiz ile ilgili bence.
30' a 1 kala şunu anladım ki keyif aldığın bir konuda, kendi kendine öğrenmeyi öğrenmek, ilgili kaynakları, insanları bulmak muhteşem bir şey. Sonu yok. Pandeminin tek iyi yanı da , öyle ya da böyle otodidaktik olmayı öğrenecek olmamız olacak... :)
Umarım bazı şeyler için kavramada çok da geç kalmamışımdır veya yanlış kavramamışımdır... :)
Konu geç kalmaya gelmişken, İlber Ortaylı'nın "Bir Ömür Nasıl Yaşanır?" kitabını okudum ve daha kitabın ilk sayfalarında içimi hüzün kapladı. Kendimi bir şeylere çok geç kalmış hissettim. Keşke 20 yaşımda bu kitabı okuyup, bu bilgileri edinseymişim diye düşündüm.
İnsanın 25 yaşından sonra öğrenme zorluğu yaşadığı konusu her ne kadar doğru olsa da ben kabul etmiyorum ya da edesim yok...(Zaten hiçbir zaman realist olamadım) :)
Hem önemli olan istemek değil mi ?
Sahi "nefes alıyorsak, hiç bir şey için geç değildir?" sözüne ne oldu?
Biz 25 'i geçince, bu sözde revizyon mu oldu?
Commentaires