SAVAŞ SANATI

İki bin yıl kadar önce yazılmış Çinli Komutan Sun Tzu (Sun Usta) Savaş Sanatı kitabında der ki; "Kendinizi ve düşmanınızı tanıyorsanız, yüz tane savaşın bile sonucundan korkmayın. Eğer kendinizi bilip, düşmanı tanımıyorsanız, kazandığınız galibiyet kadar mağlubiyet de gelecektir. Eğer ne kendinizi biliyor ne düşmanı biliyorsanız mağlubiyet kaçınılmazdır."

Savaşa dair taktiksel bilgiler içeren bu kitap günümüzde de iş dünyası için kılavuz olarak görülüyormuş. Futbol bir oyun olsa da aslında özü bir savaş, iş hayatı aynı şekilde bir savaş, sağlık sorunları ile mücadele bir savaş...Savaş aslında eylem demek değil midir? Aklımıza top, tank, tüfek geliyor geliyor ancak savaş; bir olay karşısında verilen bütün mücadele süreci belki de. Bu yüzden iki bin yıl önce yazılan savaş taktiklerini günümüzde iş hayatına da uyarlayabiliyoruz. Sanırım bu yüzden gerçek hayata da yaşam savaşı diyoruz.

Sun Ustanın taktiklerinden bir diğeri ; "Saldıracağında saldırgan gibi görünme, güçlerini kullanacağında pasif görün, yakınlarda olduğunda düşman seni uzakta sansın, uzakta olduğunda ise seni yakında sansın." Düşmanı gafil avla diyor. :)

Bir diğer taktik ise kendini ve düşmanını bildikten sonra değişmemizi öğütlüyor. Benim en sevdiğim ve günümüzde değişimin gerekliliğine inanan biri olarak savunduğum taktik bu. "Geçilmez ile karşılaştığında değiş, sen değiştiğinde geçilmez geçilir olur."

Sun Usta için kaynak israfı çok önemli, örneğin duvarları olan bir şehri kuşatmamak gerektiğini söylüyor. Duvarları olan bir şehri kuşatmak, teçhizat hazırlığı sürecini uzatacak , uzun zaman alacak ve düşman dışarıdan geldiğinizi bileceğinden hazırlık yapacak bu da askerlerin ölümüne ve kaynakların kaybına sebep olacaktır. Savaşta kazanmak önemlidir, düşmana ait olan bir araba, bize ait olan 20 arabaya bedeldir. Sun Usta endüstri mühendisliği felsefesini benimsemiş.:) Bizim felsefemize göre de "En iyi lojistik, hiç lojistiğin olmamasıdır, her şeyin birbirine yakın , en az maliyetle en hızlı şekilde gerçekleşmesini sağlamaktır. En iyi stok, stokun olmamasıdır, aynı zamanda müşteri istediğinde anından malzemeyi üretebilecek üretim yapısına sahip olmak gerekmektedir."

Son olarak kitabın genelinde kendini ve düşmanını tanımanın savaşı kazanmakta en önemli ölçüt olduğuna değinen Sun Tzu diyor ki; "Eğer bizim güçlerimiz düşmanı onda bir geçiyor ise onlara kuşatın, beşte bir geçiyor ise onlara saldırın, iki katı ise ordunuzu ikiye ayırın, sayınız eşit ise savaş teklifinde bulunun, sayınız az ise düşmanın karşısına çıkmamayı teklif edin ve eğer her anlamda düşman bizden üstünse kaçın." Yani dostum haddinizi bilin. :)

Mevlana'ya sorarlar o kadar yazarsın, o kadar okursun, ne bilirsin? diye. Mevlana şu yanıtı verir; haddimi bilirim!.

Bu kitabı yarıladığımda bir arkadaşım, Sun Tzu'nun hiç savaş kazanmadığını biliyor musun dedi? :) Olsun her şeyi insan yaşayarak öğrenemez ya, belki de bu taktikleri kaybettiği için

öğrenmiştir. Ne dersiniz?