top of page

Hayalin Gücü

  • BURCU YALÇINSOY
  • 13 Eki 2019
  • 2 dakikada okunur

1999 yapımı Bicentennial Man isimli müthiş bir film izledim. Filmde aile evine kendilerine hizmet etmesi ve ev işlerine yardımcı olması amacı ile bir robot satın alır, Robot satranç oyununda en uygun hamleyi bulabilmekte, bozuk elektronik eşyaları tamir edebilmekte ve ev işlerinde aileye yardımcı olmaktadır. Zamanla aile robotun bir şeyi yapmaktan hoşlandığını, çocukları sevdiğini, aile ile aralarında bir bağ olduğunu fark eder. Robotu aldıkları yere geri götürürler ve gördükleri gariplikleri , robotun insana benzer yönlerini anlatırlar, firma robotu alıp, sinir sistemi ile oynamaları gerektiğini, normalde kişilik üzerine çalıştıklarını ancak insanların yerini almalarından korktukları için bu projeyi iptal ettiklerini bu durumun tehlikeli olduğunu söylerler. Aile robotu vermez. Ailenin babası robota yüzlerce kitap verir, robotu geliştirir, her gece robot Andrew (Android e dili dönmeyen evin küçük kızının bulduğu isim) ile insan yaşamı ( aşk-doğum-gelişme-ölüm) hakkında konuşur. Robot insan yaşamını mucizevi bulur. Bir süre sonra robot özgür olmak ister, insanlık tarihini okudum, yıllarca savaşlar özgürlük kazanmak için olmuş der ve evi terk eder, kendine bir ev yapar. Ama neticede bir robottur ve dünyada kabul görmesi zordur, yolu bir bilim adamı ile kesişir ve robotun dış yüzeyi insan derisi ile kaplanır, yüzünde ifade vardır artık, derisi, parmak uçları vardır. Ancak bu da Andrew e yetmez, Andrew bir kalbi olsun ister, ağlasın, yemek yesin, canı yansın... Daha sonra bütün tıp kitaplarını okur ve bir sinir sistemi yaratma işine girişir ve başarılı olur, bir insana aşıktır bütün amacı kendini topluma kabul ettirmektir, şimdi tek sorun vardır ölümsüzdür ve sürekli sevdiklerini kaybetmeye mahkumdur bunun için de çabalar başlar... ( Devamı için izleyiniz, fazlası ile spoiler verdim :) )

1999 yapımı bir filmin içeriğine ve 20 yıl sonra yaşananlara, konuşulanlara bakalım şimdi; robotların insanların yerini alma korkusu 20 yıl önce bir filmde hayal edilmiş, robotların öğrenmeyi öğrenmesi 20 yıl önce bir filmde hayal edilmiş, robotların kişiliğinin olması fikri 20 yıl önce hayal edilmiş ve robotların suratlarında insan ifadelerinin olması fikri yıllar önce hayal edilmiş. İşte hayalin geldiği nokta, gerçekler ; doktor robotlar, öğrenmeyi öğrenen robotlar, insan ifadeli robotlar, vatandaşlık hakkına sahip olan robotlar, yemek yiyebilen robotlar, bilinç sahibi robotlar...

Picasso'nun da dediği gibi; hayal ettiğimiz her şey gerçektir. Ya da kimbilir belki gerçeklerle biz geç karşılaşıyoruzdur. ;)

 
 
 

Comments


Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page